Çocuklarda Cinsel İstismar

Cinsel istismar, psiko-sosyal gelişimini tamamlamamış olan bir çocuğun bir erişkin tarafından cinsel doyum için kullanılmasıdır. Cinsel istismar oral-genital veya oral temas ile olabileceği gibi, teşhircilik, röntgencilik şeklinde de olabilir.

Çocukluk çağı travmaları içinde çocuk istismarı yinelebilirliği, çocuğa genellikle en yakınları tarafından yapılıyor olması nedeniyle tanımlanması ve tedavi edilmesi en zor olan travma olarak nitelendirilmektedir. Çocukluk çağı cinsel istismar çoğu zaman kimseye söylenmediği için birilerince fark edilinceye kadar çocuk tarafından saklanır ya da özellikle tanıdık biri tarafından istismara maruz kalan çocuk olayı bir oyun olarak algılayabilir. Bir diğer ihtimal ise ailesinin kendine inanmayacağını düşündüğü için sessiz kalmayı tercih edebilir. Zamanla bunun bir suç, kendi işlediği bir günah olduğunu düşünür, suçlu hisseder ve utanç duyar.

ÇOCUĞUN CİNSEL İSTİSMARA MARUZ KALDIĞININ İPUCUNU VEREBİLECEK OLAN DAVRANIŞLAR VE FİZİKSEL BELİRTİLER:

Aşağıdaki maddeler genelde aniden ve başka bir açıklama olmaksızın (hastalık, ailede sorun-boşanma, taşınma, kardeş kıskançlığı ölüm vb) ortaya çıkarsa dikkatli olmak gerekli. Ayrıca bunlardan sadece biri yeterli değil birkaçının birden gözlenmesi gerekir:

Tüm bunları çocuğunuz da fark ederseniz cinsel istismar ihtimalini göz önünde bulundurmalısınız. ‘Kim yapabilir ?’ demeyin. ‘Etrafında kimse yok sadece aile bireylerimiz var.’ Gibi durumlara aldanıp bu belirtileri göz ardı etmemelisiniz. Unutmamalısınız ki çocuklara cinsel istismar en çok yakınları tarafından uygulanıyor.

CİNSEL İSTİSMARA KARŞI ÇOCUĞUNUZU BİLGİLENDİRİN

Bu anlamda anne-babalara düşen ilk ve en önemli görev, çocuklarını cinsellik ile ilgili bilgilendirmeye başladıkları okul öncesi dönemde, adı tam olarak kullanılmasa da "cinsel istismar" konusuna değinmektir. Çocuğunuzun cinsel anlamda kendini korumasını sağlamak için bilgilendirici bir konuşmaya "Bedenimiz özeldir, oyun oynamak için kullanmayız ve başkalarının da bedenimizle oyun oynamasına izin vermemeliyiz" gibi bir ifadeyle başlayabilirsiniz. Yanı sıra, çocuğunuza "iyi dokunuş" ve "kötü dokunuş"tan bahsedip, başkasına dokunmanın veya başkası tarafından dokunulmanın bir sevgi işareti olduğunu ve birine sarılmayı veya birinin ona sarılmasını, sevmesini istediğinde bunu söyleyebilmeyi öğretmelisiniz.

Bununla birlikte ona, her dokunuştan hoşlanmayabileceğini; bu yüzden de karşısındaki kendisine hoşlanmadığı bir şekilde dokunuyorsa bunu da ifade edebilmesi, engelleyemediği takdirde de bir büyüğüne söylemesi gerektiğini öğütlemek çok önemlidir. Ona istemediği şekilde dokunan kişi ısrar etse bile kesinlikle bunu "sır"olarak saklamaması gerektiğini ve ancak gerçeği söylerse onu koruyabileceğinizi vurgulamak önem taşır. Anne-babalar iyi ve kötü dokunuşları anlatırken çocuklarını korkutup kaygılandırmadan, sakin ve yumuşak bir ifadeyle açıklama yapmaya özen göstermeliler. Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise anne-babaların bu tarz konuşmalarda, "kötü dokunuş"lara çok fazla vurgu yapmamalarıdır.

Çünkü, olumsuz cinsel deneyimlere fazla dikkat çekmek çocuğun kaygılanıp en yakınlarından gelen sevgi ve şefkat içeren "iyi dokunuşların da yanlış algılamasına neden olabilir. Bu konu, çocuğunuzun yaşı ilerledikçe farklı bağlamlarda ele alınır. Örneğin, ergenlik dönemindeki çocuğunuz iyi dokunuş ve kötü dokunuşu ayırt edebilecek yaş ve farkındalığa ulaşmıştır. Fakat, bu dönemde de vurgulanması gereken, çocuğunuzun sevgi ve ilgi duyduğu arkadaşı ile ilişkisinde de istediği noktada sınırlarını belirleyip "dur" diyebilmesi gerektiğini bilmesidir.

Vücudumuzda dört özel bölge olduğunu ve bunlara kimsenin dokunmaması gerektiğini söyleyebilirsiniz. Bu dört özel bölge: Dudak, göğüs, genital ve kalça bölgesidir. Genital ve kalça bölgesini iç çamaşırı bölgesi olarak tarif edebilirsiniz. Bir iç çamaşırı kuralı olduğunu ve kimsenin oraya dokunamayacağını, onun da kimsenin iç çamaşırı bölgesine dokunmaması gerektiğini ve bu bölgelerin kişiye özel olduğunu vurgulamalısınız.

Önemli ayrıntılardan birisi de tüm bu konuşmanın ardından böyle bir durumla karşılaşırsa size mutlaka gelip söylemesi gerektiğini asla böyle bir konuda sır saklamaması gerektiğini anlatmalısınız. Çünkü istismarcılar genellikle böyle bir durumda çocuğa oyun oynadıklarını ve bu oyunun aralarında sır kalması gerektiğini söylerler.

Fizyolojik ve psikolojik olarak çocuğunu yakından izleyip her ihtimali düşünmeniz gerekmektedir.

Hiçbir çocuğun böyle bir durumla karşılaşmaması dileğiyle...

Uzm. Klinik Psikolog Büşra OBUZ TAMTABAK